Birçok migren ve nöbet hastasının, baş ağrısı veya nöbet geçirmedikleri zamanlarda bile beyin hasarı oluşabileceğini tam olarak anlamadığını gördüm. Beyninizi bu tehlikeli durumlara karşı korumanın kanıtlanmış birçok yolu var. Ana akım tıbbın sadece baş ağrısını veya nöbeti kontrol eden, ancak beyni korumak için hiçbir şey yapmayan ilaçlar reçete etmesi nadir değildir.
Beyin Bakımı
Bu, migren ve nöbetlere yönelik mevcut tedavimizde ciddi bir kusurdur. Hastaların kendi sağlıklarından kendilerinin sorumlu olduğunu anlamaları çok önemlidir. Bu, doktorun sorumluluğu değildir. Onlar size koçluk yapabilir ve yol gösterebilir, ancak beyninizin sağlığını iyileştirme sorumluluğu tamamen size aittir. Beyin hücreleri düzgün çalışabilmek için çok fazla enerjiye (ATP formunda) ihtiyaç duyar.
Bu değerli ATP bir hücrenin mitokondrisinde üretilir. Atık yan ürünler olmadan, sağlıklı bir beyin hücresini korumak için gerekli enerjiyi üretemezsiniz. Suyu ısıtmak ya da yemek pişirmek için bir ateş yaktığınızı düşünün. Sonuç olarak ateşten duman çıkacaktır. Bir ev yangınında duman solumanın yangının kendisinden daha tehlikeli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu duman çok tehlikeli olabilir. Serbest radikalleri duymuş olabilirsiniz. Bunlar dokundukları her şeye zarar verebilen küçük moleküllerdir.
Vızıldayan Arı
"Vızıldayan arı" havai fişeği, çocukken havai fişeklerle oynayanlar için bana bir serbest radikali hatırlatıyor. Bu küçük havai fişekler yandığında çok hızlı döner ve yanlarından küçük alevler püskürtürdü. Sonuçta küçük bir daire oluşur ve bu daire dönerek vızıldayarak her yere yayılır. Bu küçük vızıldayan arı molekülünün hücrenizin içinde dolaştığını ve dokunduğu her şeye zarar verdiğini hayal edin.
DNA'nız, hücrenizdeki proteinler ve hatta ATP üreten mitokondri bile serbest radikallerden zarar görebilir. Serbest radikaller bunların hepsine zarar verebilir. Mitokondrilerin kendilerini serbest radikal hasarına karşı korumada çok iyi olmamaları bu durumu daha da kötüleştirir. Hücrenin korumak ve güvende tutmak istediğimiz tek parçası olan mitokondri, kendini korumak için iyi bir iş çıkarmıyor.
ATP
Çok fazla hasar mitokondrinin ölmesine neden olarak nöronun gerektiği gibi çalışması için daha az ATP fabrikasına sahip olmasına yol açabilir. İnsanları ilaçlarla doldurarak ve iletişimi durdurarak hasta bir nöronun sağlıklı komşusuyla iletişim kurmasını durdurabiliriz. Bu genellikle başarılı kabul edilir. İletişimi durdurmuş değiliz. Bu nöron birçok durumda dejenere olmaya devam edecektir. Diğer nöronların da aynı nöronal durumdan etkilenmesi çok muhtemeldir. Nöbeti ya da baş ağrısını ilaçla tedavi etmek yeterli değildir. Beyninizin işleyişini iyileştirmek ve bilişsel yeteneklerinizi gelecek için korumak istiyorsanız, bu çok önemlidir. Beyin hücrelerimizin sağlıklı mitokondrilere sahip olmasını sağlamak için ne yapabiliriz?
Öneriler
İşte bazı öneriler.
- Stresi yönetin - Beyniniz için stresi yönetmek kadar ne hakkında stres yaptığınız da önemli mi? Çevresel kimyasallara maruz kalmaktan kaçının. FDA düzenli olarak maruz kaldığımız 82.000'den fazla kimyasal maddeyi kayıt altına almıştır. Buna evinize yabani otları öldürmek için pestisit veya mantar ilacı püskürtülmesi ve geleneksel olarak yetiştirilen ürünlerde kullanılan tüm herbisit, mantar ilacı ve pestisitler dahildir. Çevremizde, birçoğuna hiç maruz kalmadığımız ve vücudumuzun nasıl ortadan kaldıracağından emin olmadığı binlerce kimyasal madde bulunmaktadır.
- Giysiler, şilteler, yastıklar ve köpek yataklarının yanı sıra mobilyalarda da alev geciktiriciler bulunmaktadır. Temmuz 2007'den bu yana, yatakların daha yüksek bir alev direnci seviyesine sahip olması gerekmektedir. Aleve dayanıklı hale getirmek için gereken kimyasal miktarı çok daha yüksektir. Bu kimyasallar kan dolaşımımızda bulunabilir ve mitokondrilerimize zarar verebilir. Yapışmaz pişirme yüzeyleri de bir başka örnektir. Bu kimyasallar da kan dolaşımımızda görülür.
- Tüm yapay tatlandırıcılardan kaçının. Kurşun, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metallerden kaçının. Bunu ayakkabılarınızı kapıda çıkararak ve albacore ton balığı, ahi ve kılıç balığı gibi cıva açısından zengin balıklardan kaçınarak yapabilirsiniz. Ayrıca, sigara dumanından ve sigara içilen diğer alanlardan kaçının.
Takviyeler
L-karnitin ve Koenzim Q10, peynir altı suyu proteinleri ve resveratrol gibi takviyelerin mitokondrilerimizin sağlığını iyileştirdiği çalışmalarda gösterilmiştir. Mitokondrilerimizin sayısını ve işlevini artırmanın en güçlü yolu, besin alımını kısıtlamadan kalorileri azaltmaktır. Bu, günde 1200 kalorinin en iyi kaynağının Big Mac ya da büyük boy patates kızartması değil, brokoli olduğu anlamına gelir. Bu yaklaşım, hücrelerimizin işlevlerini yerine getirmek için her besin maddesini ve glikozu kullanmasını gerektirir. Hücrelerimiz daha verimlidir ve daha fazla mitokondriye sahiptir, bu da onları daha verimli hale getirir. Çok fazla kalori mitokondriyal fonksiyonun azalmasına ve tembel bir hücreye yol açabilir.
